Yüzyıllardır coğrafyamızda bazı tıbbi tedavilerin kullanıldığı bilinen bir şeydir. Çoğu zaman duyduğumuz gibi terle geçer denilen bir çok kulaktan duyma tedavi şekli vardır. Ama bu topraklarda unutulan bir çok unuttuğumuz tedaviler vardır hatta çoğunu Avrupa doğu tedavi yöntemleri diye hala hastalara sunmaktadır.
Çoğu yöntemlerimizi Çin’e kaptırdığımız bir gerçek aslında Anadolu topraklarına ait olan bir sürü tedavilerin dünyanın her yerinde başka ülkelere aitmiş gibi hatta yüzyıllardır oraya aitmiş gibi gösteriliyor. Geleneksel ve tamamlayıcı Tıp adı altında artık ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü katkıları ile bu tedavileri dünyaya duyuracak. Türkiye’nin yeni atılımlar içinde bulunduğu bu sektör ile ülkemizin sağlık turizmi katkıları için ülke ülke gezip bu topraklarda yüzyıllardır kullanılan ve hastalıklara çare olan tamamlayıcı tedavi yöntemleri uzman hekimlerle herkese anlatacaklar.
Yıllardır süre gelen sağlık sektörünün yegane amacı hastaları tedavi etmek hastalıklarına çare bulmaktır. Ama bunu yapabilmesinin tek yolu bizim öncelikle hasta olmamızdır. Tüm işlemlere biz hasta olup doktora başvurduğumuz zaman başlanır. Herhangi bir tedavi uygulanacaksa eğer bu durumdan sonra başlanır. Türkiye’nin bu atılımlarda söz hakkı sahibi olması için çalışan Prof. Dr. Nurettin Lüleci yüzyıllardır Anadolu topraklarında süre gelen doktorlardan ve tedavi yöntemlerinden bahsetti. Bu coğrafyanın senelerdir önleyici tıp konusunda başarılarının olduğunu bu coğrafyada yaşamış tıpçıların günümüz sağlık sistemine katkılarından bahsetti.
Binlerce yıl önce kayıtlara geçirilen hijyen kelimesinin bu topraklardan çıktığını Hygieia adlı hekimin hastaların güneş gören ve havadar yerlerde bakılmasını öne sürdüğünü söylemektedir. İstanbul’da 24-27 Nisan arasında düzenlenmesi düşünülen tıp konferansının önemi dikkat çeken Dr. Lüleci Cumhurbaşkanlığı himayesinde kurulan Kronik Hastalıklara Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp adlı uygulamanın tüm dünyaya bu konferansta duyurulacağını bu etkinliğin hem ülke insanının hemde dünyanın Anadolu topraklarında yüzyıllardır uygulanan tedavilerden haberdar olacağını belirtti.
Selçuklulardan bu döneme kadar Anadolu Tıbbı adında müzikle tedavi yöntemini geliştirdiğini belirten uzmanlar bu yöntemin sonrasında hipnoz adı altında değiştirildiğini savunuyorlar. Osmanlı döneminde ise şifalı bitkiler adı altında bir çok kitabın yayınlandığını biliyoruz belli başlı hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemlerin dünyaya anlatılacağı fuar sağlık sektörü için oldukça yararlı olabilecek gibi duruyor.